Insider Gibi Bir Unicorn Nasıl Doğar?

Dünyanın en büyük unicorn şirketlerini kuranların kariyer yolculuklarını inceledik.

On yıl önceki kadar efsanevi olmasalar da, milyar dolarlık unicorn şirketler hala perde arkasında kalıyorlar. Endeavor’ın global araştırma birimi Endeavor Insight, geçtiğimiz yıl Latin Amerika, Afrika ve dünyanın diğer bölgelerinde 1 milyar dolardan fazla değerlemeye sahip olan ve sayıları giderek artan global unicorn’ları mercek altına almıştı. Şimdi de Amerika Birleşik Devletleri ve gelişmekte olan pazarlardaki unicorn’lar ve kurucularını çevreleyen mitlere yeni bir bakış kazandırıyor.

Hepimiz kurucuların üniversiteyi terk ederek garajlarından teknoloji devrimleri başlattıkları efsanevi başlangıç hikayelerini biliyoruz, peki gerçek hikayeler neler? Unicorn’ların başarılı kurucuları gerçekte hangi kariyer yollarını izliyor? Bunu öğrenmek için Endeavor Insight araştırma ekibimiz, Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren en iyi 100 unicorn şirketin kurucuları ile gelişmekte olan pazarlardaki 100 önde gelen kurucunun yolculuklarını karşılaştırdı.

Bu çalışmada en iyi unicorn’lar değerlemelerine göre incelenmiş olsa da değerleme, başarının tek ölçütü değil. Unicorn’lar yalnızca ölçeklenmekle kalmaz, aynı zamanda gelecek nesil girişimcilere de katkıda bulunarak Endeavor’da çokça kullandığımız “Çarpan Etkisi” adını verdiğimiz bir döngüyü başlatırlar. Bu çalışmadaki unicorn’ların neredeyse tamamı kendi şirketlerini kurmaları için çalışanlarına ilham vermiş ve unicorn kurucularının çoğu mentor ve melek yatırımcı olmuştur. Çalışmadan elde edilen diğer bulgular aşağıda yer alıyor.

 

Endeavor Insight, 200 unicorn kurucusunun kariyer yolculuğunu inceledi. 

 

Bu grafik, söz konusu 200 kurucunun bir unicorn şirket kurmak için geçtikleri yolların izini sürüyor. Her bir çizgi, gelişmekte olan bir pazarda veya Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan bir unicorn şirketinin kurucusunu temsil etmektedir. Oval düğümler ise, unicorn şirketlerini kurma yolculukları boyunca bu kurucuların yaşadığı önemli deneyimleri temsil etmektedir.

 

Bu tabloda bulunan önemli noktaları aşağıda sizin için detaylandırdık.

 

Sonuç 1: Unicorn kurucuları, dünya vatandaşları.

ABD’nin en iyi unicorn kurucularının %55’i göçmen veya ikinci nesil göçmenlerden oluşuyor ve bu girişimcilerin en çok geldikleri ülkeler Hindistan, İsrail, Çin, Ukrayna, Kanada ve Rusya. Girişimci göçü, gelişmekte olan piyasalar için de yaygın bir olgu. Gelişmekte olan piyasalardaki en iyi unicBunların çoğu, Latin Amerika’daki ülkeler arasında hareket eden kurucuların Güney-Güney göçlerine benziyor. Kurucular ayrıca yurt dışında eğitim görerek veya çalışarak küresel bir bakış açısı geliştiriyor. Bu araştırmaya dahil edilen kurucuların %60’ı yurt dışında eğitim görmüş veya çalışmış, değerli bağlantılar ve bilgiler edinmiştir.

Sonuç 2: En iyi unicorn kurucularının yalnızca ⅓’ü elit bir üniversitede öğrenim gördü.

Elit kurumlar, unicorn kurucuları arasında düşündüğünüz kadar yaygın değil. Araştırdığımız en iyi 200 kurucunun neredeyse tamamı (%97’si) bir üniversite diplomasına sahipken, kurucuların sadece üçte biri üst düzey bir üniversiteden lisans derecesi almıştır. Yüksek lisans ve doktora programlarını da eklediğimizde, kurucuların yarısından biraz daha azı böyle bir kurumda eğitimlerini tamamlamıştır.

 

Sonuç 3: Unicorn kurucularının yalnızca %20’si üst düzey bir iş yerinde çalıştı.

Bu girişimci grubu arasında, üç büyük danışmanlık firması, MAMAA teknoloji şirketleri ve büyük yatırım bankaları gibi seçkin işverenlerde iş deneyimi nadirdi.

 

Sonuç 4: Bu kurucuların yarısı daha önce bir start-up veya scale-up’ta çalıştı.

Dünyanın en başarılı unicorn kurucularının çoğu, saygın işverenlerle çalışma deneyimine sahip değildi ve genellikle unicorn şirketlerini kurmadan önce bir girişimde çalışmışlardı. Bu kurucuların birçoğu teknoloji girişimlerinin C-seviye yöneticileri olarak görev yapmış ya da girişimci şirket başlangıç aşamasından ölçeklenme aşamasına geçerken şirket içinde yükselmişlerdi. Hatta, bu işverenlerin önemli bir kısmı unicorn şirketlerin kendileriydi. Çoğu durumda, kurucu ya halka açılarak ya da satın alınarak başarılı bir exit yaptı. Bu şekilde exit yapan şirketlerde çalışan girişimci adayları, paha biçilmez bir deneyim kazanmış oluyor.

 

Sonuç 5: Kurucuların yarısı seri girişimci. 

Daha önce bir şirket kurmuş olmak, unicorn adayları için iyi bir özgeçmiş yaratmış olabilir. Bu kişilerin yaklaşık %49’u unicorn şirketlerini kurmadan önce başka bir iş kurmuş. Üstelik bu seri girişimcilerin çoğunluğu başarılı bir şekilde exit yapmış.

 

Sonuç 6: Kurucuların ortalama 10 yıl geçmiş iş deneyimi var.

Bir unicorn şirketi kurmaya giden yolda kestirme yollar yok. Bu çalışmaya dahil edilen unicorn kurucuları, lisans eğitimlerinin ardından ortalama 10 yıllık bir deneyim kazanmış. Mevcut birçok çalışma, başarılı kurucuların özellikle genç ya da üniversiteden terk olmadığını gösteriyor. Endeavor’ın araştırması, başarılı kurucuların genellikle zaman içinde girişimcilik deneyimi kazandığını ve network bağlantıları oluşturduğunu göstererek geçmiş bulguları destekliyor.

 

Sonuç 7: Bilim ve Mühendislik eğitimi, işletme gibi bölümlerden çok daha yaygın.

Kurucuların %61’i üniversitede bir bilim veya mühendislik alanında uzmanlaşırken, işletme alanında uzmanlaşanların oranı sadece %19. Bilim veya mühendislik derecesine sahip olan kurucular arasında bilgisayar bilimleri, elektrik mühendisliği ve matematik öne çıkıyor. Bilim ve mühendislik yüksek lisans dereceleri, eğitimlerine devam edenler arasında MBA’leri geride bırakırken doktora yapan kurucuların yüzde 10’u bilgisayar bilimlerini seçti.

 

Sonuç 8: Gelişmekte olan pazarlarda bulunan kurucular, ABD’deki kuruculardan farklı becerilere sahip ve unicorn seviyesine daha hızlı ulaşıyor.

Gelişmekte olan pazarlarda bulunan kurucuların daha önce finans, danışmanlık, iş geliştirme veya pazarlama alanlarında çalışmış olma olasılığı ABD’li kuruculara kıyasla 10 kat daha fazla. Öte yandan, ABD’li kurucuların ürün ve mühendislik rollerinde çalışmış olma olasılığı daha yüksek. Gelişmekte olan piyasalar ile ABD’li kurucular arasındaki bir diğer fark da şirketlerini ne kadar hızlı büyüttükleri. Gelişmekte olan pazarlardaki kurucular şirketlerini ortalama 5.5 yılda unicorn statüsüne ulaştırırken, ABD’li kurucular için bu süre altı yıldan uzundur.

 

SONUÇ

Gelişmekte olan pazarlarda bulunan unicornlar, VC’leri takip etme eğiliminde olan ABD unicornları’na kıyasla daha fazla oranda gerçek sorunları çözüyor.

Gelişmekte olan pazarlarda bulunan unicorn’lar arasında fintech, e-ticaret ve lojistik/taşımacılık şirketlerinin yoğunluğu oldukça yüksek. Buna karşılık, ABD’li unicorn kurucuları, blockchain ve kripto para birimi gibi son zamanlarda VC’ler tarafından yönlendirilen trendler de dahil olmak üzere çeşitli yüksek teknoloji sektörlerinde şirketlere sahip olma eğiliminde. Gelişmekte olan piyasalardaki unicorn’lar ise finansal katılım, araç paylaşımı ve süper uygulamalar gibi alanlarda milyonların günlük yaşamlarını iyileştirerek daha yaygın bir etki yaratma eğiliminde. Bu şirketler arasında Insider, Clip, Careem ve Rappi gibi şirketler yer almakta. Bu şirketlerin kurucularının izlediği yol, yukarıdaki bulguların çoğunu ortaya koyuyor.

Insider kurucuları Hande Çilingir, Arda Köterin, Mehmet Sinan Toktay, Serhat Soyuerel ve Muharrem Derinkök’ün yolculuklarını aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz.

 

Başarılı kurucuların yolculuklarını incelemek bize zengin bir bilgi birikiminin kapısını açıyor.

En yüksek değerlemelere sahip unicorn’ların tüm kurucuları için ışıltılı bir yol yok. Başarıya giden birçok taşla döşenmiş yol bulunuyor ve bu çalışma, gelişmekte olan pazarlardaki kurucular ile ABD gibi daha olgun girişimcilik ekosistemleri arasında bazı net farklılıklar olduğunu gösteriyor.

Çalışma hakkında daha fazla detay almak, interaktif haritayı incelemek ve veri açıklamalarına ulaşmak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.